30 Mayıs 2018 Çarşamba

İzmir'in Basmane semtine adını veren basmahane kuruluyor,1795

İzmir'in Basmane semtine adını veren basma fabrikası yeni kurulmuş ve Sultan III.Mustafa'nın yaptırdığı Laleli camii'nin vakfına ilhak olunmuş.

Belgenin tarihi 19.Şevval.1209 yani 9.Mayıs.1795,evrakda İzmir Basma fabrikasından,"Medine-i İzmir'de mücedded inşa olunan kebir basma kârhanesi" yani İzmir'de yeni inşa olunan büyük basma kârhanesi" olarak bahsediliyor.

Fakat evrakta başka bir ayrıntı daha var;Vakfın esnaf kahyası olarak tayin edilen Rusçuk'lu Zemmi,esnaftan rüşvet almaya,baskı yapmaya ve düzensizlik yapmaya başlıyor.Bunun üzerine padişah I.Abdülhamid tarafından sakız adasına sürgün ediliyor.

"Vâlid-i mâcid hazreti şâh-ı cihandârî cennetmekan firdevs âşiyân merhûm ve mefkûd leh Sultan Mustafa Han tâb-ı serâh hazretlerinin Laleli Çeşme kurbunda ihyâ buyurdukları câmi-i şerifleri vakfına bâ hatt-ı hümâyun-ı şevket makrûn medîne-i İzmir’de mücedded inşâ ve vakf edilen müşârünileyh zam ve ilhak buyurulan kebîr Basmahane kârhânesinde taraf-ı vakıftan esnaf-ı mezkûre kethüdâ nasb olunan Ruscuklu Avans zımmi esnâf-ı mezkûreden ahz-i rüşvet ve tecrîm ve ihtilâl Basmahane’ye bâis olduğu ecilden esnaf-ı mezkûrenin ısdâr ettirdikleri emr-i âlî ve mübâşir ve cümle esnâf-ı marifet ve ittifaklarıyla mesfûr Avans kethüdâlıktan ihraç ve şurût-ı vakf üzre bâ temessük âhiri keyhüdâ ta‘yin olunup mesfûr Avans zemmi umûr-ı Basmahâneye müdahale etmemek üzre müteahhid iken bu defa İstanbul’a gelip umûr-ı Basmahâne’nin ihtilâline bâdî emre tasaddî eylediği taraf-ı vakf müşârünileyh inhâ olunmağın mesfûr Rusçuklu avans Zemmi li ecli’t-te’dîb cezîre-i Sakız’a nefy ve iclâ ve cezîre-bend olmak babında (…?) ile mua‘allakat-ı emr-i âlî ve mübâşir ta‘yin buyurulmak bâbında emr min lehü’l-emr hazretlerinindir. Fî 19 L Sene 209"


29 Mayıs 2018 Salı

Fatih Sultan Mehmed'in yazdığı Mushaf-ı Şerif

Ben bu bilgiyi ilk defa gördüm. FATİH SULTAN MEHMED'İN BİR MUSHAF YAZDIĞINI VE HATTAT OLDUĞUNU BİLMİYORDUM.

Fatih'in kendi elleriyle yazdığı bir Mushaf'ın,Selanik'te İshak Paşa Camii kütüphanesinde olduğuna dair Mekteb-i Mülkiye mezunlarından ve Selanik Mekteb-i idadisi eski müdürlerinden Cemal Bey'in ihbar mektubu.

Cemal Bey,mektubunda ketebesinin "es-sultan bin es-sultan bin sultan Mehmed-i sani" şeklinde olduğunu ve tarihininde tuttuğunu yazmaktadır.


"Ecdad-ı izam hilafet-i penahiden ebu'l-Fatih Sultan Mehmed-i sani hazretlerinin mübarek hattı destleriyle Selanik'de bulunan bir Mushaf-ı şerif hakkında bazı malumatı havi mekteb-i mülkiye şahaneleriden mezun ve Selanik mekteb-i idadisi müdürlüğünden mustafi olub burada meclis-i maarif kalemine devam ve darül mualliminde ...kanun tedrisi etmekde bulunan Cemal Bey kullarından taraf-ı abidaneme ... eylediği arzuhal vs.vs.vs."


İkinci belgenin tercümesi ;
"Ecdâd-ı ma‘âlî  nejâd hazreti hilâfetpenâhîden ebu’l-feth ve’l-mugâzî Sultan Mehmet Han Sânî tâb-ı serâh Hazretleri ki eslâf-ı selâtîn-i Osmâniyenin hikmet ile hükümeti fazl ve kemâl ile siyâseti dairesinde cem‘ ve seyf-i satvet ile kilk-i marifeti dest-i marifetine münkâd eyleyenlerden biridir. Aktâr-ı cihânın nâil olduğu kişver keşân-ı kadar fütuhât-ı maneviyeye de mazhariyeti âsârıyla müberhendir. Âsâr-ı kişverküşâyîlerinin en güzîdesi olduğu zât-ı pâklerini (Ni‘amü’l-emîr) medîha-i sa‘âdet-meâbına mazhar etmesiyle müstedil olan belde-i tayyibe kavm-i necîb-i Osmânîye min kable’z-zaman bir mevhibe-i rabbâniye olan zât-ı kudsiyet sıfât cenâb-ı hilâfetpenâhîye mihmân ve makâm-ı şevket olmakla kadri ne mertebe te‘âlî etmişse sairelerinin de meşmûl nazar-ı hakâyık eser-i hümâyunları olması kalb-i pür fütûh-ı mübâreklerini ol derece mesrûr eyleyeceğinde şüphe olmadığından mübârek hatt-ı destleriyle muharrer olup Selanik’te İshak Paşa Cami-i Şerîfi kütüphanesinde mahfûz olan bir mushaf-ı şerîfin mübârek dest-i pâk-i hazreti hilâfetpenâhîye ahz ile şâyân-ı tertîl zürriyât âsâr-ı bergüzîdelerinden olduğunu huzûr-ı kerâmet mevfûr hazreti mülûkâneye arz için zât-ı vâlâlarını tavsîte mütecâsir oluyorum.
Mushaf-ı şerîf-i mezkûrun Fatih Hazretlerinin hatt-ı dest-i mübârekleriyle muharrer olduğu nihayetinde (Bi Resmi’s-Sultân İbni’s-Sultân Es-Sultân Mehmet Han Sânî) ketebesinden münfehim olduğu gibi tarih-i tahrîrinin Manisa’da bulundukları hengâma müsâdif olması ve dizdâr-ı izâmlarından bilâhere mütekâ‘iden Selanik’te ihtiyâr-ı ikâmet eden İshak Paşa merhûm tarafından orada kendi nâmına inşâ ettirdiği cami-i şerif kütüphanesinde ve şâhâne bir cilt derûnunda bulunmasıyla kesb-i takviyet etmiştir.
El-yevm cami-i şerif-i mezkûr ma‘mûr ise de ketebesi hâl-i indirâsda bulunup hâvî olduğu hazâinü’l-ketebeden pek cüz’î şey kalmış olmasıyla hâkân müşârünileyh hazretlerinin cihâna değer işbu kıymetli eserlerinin dahi ziyâ‘ından havf edilmek becâ olup hatta bendelerinin bir defa ziyaret kerde-i hakîrânesi olmuş ve padişah kâtip hazretlerinin terbiye-i şerîfelerinden mahfûz olduğu işitilen ve yine kendi hatt-ı mübârekleriyle muharrer olan cüz’-i şerîfin hattıyla mukâyese eylemek için bazı sahâyif-i şerîfesinin fotoğrafla sûretlerinin ahzi hakkındaki müsâ‘at-ı kemterânem mushaf-ı şerîf-i mezkûrun kâh ellerde tedâvülü ve kâh hâfızanın gaybûbeti münâsebetiyle semeredâr olamadığını başkaca arz ederim.
Fî 23 Ağustos Sene 309
Cemal" 
Mustafa Üzel