29 Mayıs 2018 Salı

Fatih Sultan Mehmed'in yazdığı Mushaf-ı Şerif

Ben bu bilgiyi ilk defa gördüm. FATİH SULTAN MEHMED'İN BİR MUSHAF YAZDIĞINI VE HATTAT OLDUĞUNU BİLMİYORDUM.

Fatih'in kendi elleriyle yazdığı bir Mushaf'ın,Selanik'te İshak Paşa Camii kütüphanesinde olduğuna dair Mekteb-i Mülkiye mezunlarından ve Selanik Mekteb-i idadisi eski müdürlerinden Cemal Bey'in ihbar mektubu.

Cemal Bey,mektubunda ketebesinin "es-sultan bin es-sultan bin sultan Mehmed-i sani" şeklinde olduğunu ve tarihininde tuttuğunu yazmaktadır.


"Ecdad-ı izam hilafet-i penahiden ebu'l-Fatih Sultan Mehmed-i sani hazretlerinin mübarek hattı destleriyle Selanik'de bulunan bir Mushaf-ı şerif hakkında bazı malumatı havi mekteb-i mülkiye şahaneleriden mezun ve Selanik mekteb-i idadisi müdürlüğünden mustafi olub burada meclis-i maarif kalemine devam ve darül mualliminde ...kanun tedrisi etmekde bulunan Cemal Bey kullarından taraf-ı abidaneme ... eylediği arzuhal vs.vs.vs."


İkinci belgenin tercümesi ;
"Ecdâd-ı ma‘âlî  nejâd hazreti hilâfetpenâhîden ebu’l-feth ve’l-mugâzî Sultan Mehmet Han Sânî tâb-ı serâh Hazretleri ki eslâf-ı selâtîn-i Osmâniyenin hikmet ile hükümeti fazl ve kemâl ile siyâseti dairesinde cem‘ ve seyf-i satvet ile kilk-i marifeti dest-i marifetine münkâd eyleyenlerden biridir. Aktâr-ı cihânın nâil olduğu kişver keşân-ı kadar fütuhât-ı maneviyeye de mazhariyeti âsârıyla müberhendir. Âsâr-ı kişverküşâyîlerinin en güzîdesi olduğu zât-ı pâklerini (Ni‘amü’l-emîr) medîha-i sa‘âdet-meâbına mazhar etmesiyle müstedil olan belde-i tayyibe kavm-i necîb-i Osmânîye min kable’z-zaman bir mevhibe-i rabbâniye olan zât-ı kudsiyet sıfât cenâb-ı hilâfetpenâhîye mihmân ve makâm-ı şevket olmakla kadri ne mertebe te‘âlî etmişse sairelerinin de meşmûl nazar-ı hakâyık eser-i hümâyunları olması kalb-i pür fütûh-ı mübâreklerini ol derece mesrûr eyleyeceğinde şüphe olmadığından mübârek hatt-ı destleriyle muharrer olup Selanik’te İshak Paşa Cami-i Şerîfi kütüphanesinde mahfûz olan bir mushaf-ı şerîfin mübârek dest-i pâk-i hazreti hilâfetpenâhîye ahz ile şâyân-ı tertîl zürriyât âsâr-ı bergüzîdelerinden olduğunu huzûr-ı kerâmet mevfûr hazreti mülûkâneye arz için zât-ı vâlâlarını tavsîte mütecâsir oluyorum.
Mushaf-ı şerîf-i mezkûrun Fatih Hazretlerinin hatt-ı dest-i mübârekleriyle muharrer olduğu nihayetinde (Bi Resmi’s-Sultân İbni’s-Sultân Es-Sultân Mehmet Han Sânî) ketebesinden münfehim olduğu gibi tarih-i tahrîrinin Manisa’da bulundukları hengâma müsâdif olması ve dizdâr-ı izâmlarından bilâhere mütekâ‘iden Selanik’te ihtiyâr-ı ikâmet eden İshak Paşa merhûm tarafından orada kendi nâmına inşâ ettirdiği cami-i şerif kütüphanesinde ve şâhâne bir cilt derûnunda bulunmasıyla kesb-i takviyet etmiştir.
El-yevm cami-i şerif-i mezkûr ma‘mûr ise de ketebesi hâl-i indirâsda bulunup hâvî olduğu hazâinü’l-ketebeden pek cüz’î şey kalmış olmasıyla hâkân müşârünileyh hazretlerinin cihâna değer işbu kıymetli eserlerinin dahi ziyâ‘ından havf edilmek becâ olup hatta bendelerinin bir defa ziyaret kerde-i hakîrânesi olmuş ve padişah kâtip hazretlerinin terbiye-i şerîfelerinden mahfûz olduğu işitilen ve yine kendi hatt-ı mübârekleriyle muharrer olan cüz’-i şerîfin hattıyla mukâyese eylemek için bazı sahâyif-i şerîfesinin fotoğrafla sûretlerinin ahzi hakkındaki müsâ‘at-ı kemterânem mushaf-ı şerîf-i mezkûrun kâh ellerde tedâvülü ve kâh hâfızanın gaybûbeti münâsebetiyle semeredâr olamadığını başkaca arz ederim.
Fî 23 Ağustos Sene 309
Cemal" 
Mustafa Üzel





1 yorum:

  1. GEÇEN SENE BU BİLGİYE ULAŞMIŞ OLSAYDIM.CAMİYE KADAR GİTMİŞKEN KURANI GÖRMEYE MUTLAKA GİDERDİM. NOTUMA ALTIM.İNŞALLAH BİR KEZ DAHA GİDERSEM GÖRMEK İSTERİM.SAĞOLASIN BİLGİ İÇİN MUSTAFA KARDEŞİM.

    YanıtlaSil